Ç

– Ç –

AB – CÇDFGHİKLMOPSŞTYZ

Çantacı: Dükkânları dolaşarak altın satan kişi.
-Çantacıyı Kapalıçarşı’ya doğru giderken gördüm.-
 
Çaputçu: Kiloyla kumaş alıp satan kişi.
-Çaputçudan aldığım kumaşlar gayet güzel çıktı.-
 
Çarşaf: Fransız frangı. Euro’ya geçmeden önce kullanılan
Fransız para birimi.
-Sizde çarşaf bulunur mu?-
 
Çay: Alıcı olmayan müşteri.
-Çay, bu müşteri! Senden de alışveriş yapmaz.-
 
Çekili: Atölyelerde merdaneden çekilip levha haline getirilmiş altın.
-Atölyede kırk kilo çekili altın var.-
 
Çevirici: Dükkânların etrafında müşterileri içeri getirmeye çalışarak para kazanan kişi.
-Bugün, çevirici bana en az 30 tane müşteri getirdi.-
 
Çeyrek: Mark. Euro’ya geçmeden önce kullanılanAlman para birimi.
-Almanya’dan gelen müşteri dükkâna 300 çeyrek bırakmış.-
 
Çilingir Etme: Alıcı olmayan müşteriyle boş yere oyalanma.
-Bu müşteri belli ki bir şey almayacak, boşuna çilingir etme.-
 
Çiriş: Sorun.
-Bu malzemelerde çiriş var, kardeş!-
 
Çirişli İş: Sorunlu, güven vermeyen iş.
-Onunla ne zaman iş yapsak hep çirişli iş oluyor.-
 
Çukulata: İsviçre frangı. İsviçre para birimi.
-Çukulata almadan İsviçre’ye gitme.-