T

– T –

AB – CÇDFGHİKLMOPSŞTYZ

Tam: Amerikan doları.
-Tam alırım, hazır veririm!-
 
Tane: Bin (1000).
-Yüz tane tam alalım mı?-
 
Tapon: Düşük nitelikli, değersiz, elde kalmış mal.
-Tapon malları bir türlü elden çıkaramadık.-
 
Taponcu: Elde kalmış malı satan kimse.
-Taponcu, haftalardır uğraştığı malları nihayet satabildi.-
 
Tesi: Pazartesi.
-Kalan miktarı sana tesi veririm.-
 
Tesiye: Pazartesiden pazartesiye kadar bir haftalık fiyat.
-Altının fiyatı tesiye kadar aynı olsun.-
 
Tırak: Cimri.
-Amma tırak çıktın be kardeşim!-
 
Tıram: Para.
-Bugün yaptığımız satışla tıramları sayıp çırakların günlüklerini dağıttım.-
 
Tıramsız: Parasız müşteri.
-Müşteri, tıramsız çıkınca ne yapacağını bilemedi.-
 
Tıraş: Alışveriş yapmayacak müşteri.
-Tecrübeli esnaflar, tıraş müşteriyi dükkânın kapısından girer girmez tanırlar.-
 
Tirim: Cimri.
-Servet edinme hırsı yüzünden tirim birine dönüştün, abicim!-
 
Turna: Aldığı ürünü değişime getiren müşteri.
-Sabah erkenden dükkâna gelen turna, aldığı ürünü aceleyle değiştirdi.-